22 Aralık 2015 Salı

HAYATI KAÇIRMADAN YAŞA ,AŞKI BUL VE GÜNEŞİN KIZILLIĞINI SEYRET


          Of dostum  of .. 
Şu iş hayatına başladık başlayalı, ne güneşin tadını çıkarabilir olduk ne de denizin. Başkalarını bilemem ama bu benim için büyük bir eksiklik. Güneşe doyamadan ,onun sıcaklığıyla içimizi ısıtamadan,hele de batışındaki kızıllığa şahit olamadan sürekli bir şeylerden vazgeçerek yaşıyoruz. Yaşamamız gereken birçok şeyi kaçırarak aslında kaçırmak zorunda kalarak sıkıcı bir döngünün içine hapsolmuş gibi yaşıyoruz,yaşadığımızı sanıyoruz yada.
Zaten her şeyden hevesini almaya kalksan ömür yetmezde, yine de yaşanılması mümkün birçok şeyi yaşayamıyoruz .Doğanın yeşilliğini ,denizin maviliğini,güneşin kızıllığını izlemeye doyamadan yaşıyoruz.Evimizin balkonunda kısa bir çay keyfi yapamadan ,balkonumuzda güzel bir bitki yetiştirmenin heyecanını ve mutluluğunu tadamadan yaşıyoruz.Evladı olanlar,çocuklarını öpüp koklamaya doyamadan ,başarılarında ya da başarısızlıklarında yanlarında olamadan,bebeği olanlar,bebeğinin ilk kelimesini duyamadan,ilk adımına şahit olamadan yaşıyorlar.
          Daha iyi bir gelecek için çalışıp çabalarken,geçen her zamanda yaşanılması gereken ama yaşayamadığımız anlarımız ,geçmişimizde hep boşluklar bırakarak geleceğe ilerliyor.Hayat böyle ,kuralı en baştan yazılmış..Karşı çıkmak ne haddimize. Yaşayabildiklerimizle yetinmeyi öğrendik,öğretti hayat bize.
          Kim bilir kaç aşık şikayetçidir ,yarinin gözlerine bakmaya doyamamaktan,elini tutamadan,öpüp koklayamadan yaşamaktan.Gerçi aşk öyle bir şey ki çok zamanında olsa doymazsın ,doyamazsın bakmaya Özdemir Asaf 'ında dediği gibi ;''bakarken kıyamamak mı,yoksa baktıkça doyamamak mıdır aşk? '' Öylesine ezber bozan bir duygudur ki,kuralını kendi yazar,o sana uymaz seni kendine uydurur.
          Aşk,adamın aklını öyle bir başından alır ki , O'nsuz her anında bile onunlasındır.Her şeyin kuralını değiştirir O ,yer çekiminin bile. Aşk bir ateş topudur,içine düşersin sesin çıkmaz,şikayet etmezsin,yanmaya gönlün vardır. Dedim ya kuralını kendi yazar sende ona uyarsın. Tutulursun ona,vazgeçemezsin ondan.Sıcacık boynuna sokulursun yar'in ,yakasından tutup da çekerek. Sıcaktır teni Aşk'ın. Koklayarak öpersin şah damarından,Can'ındır orada atan bilirsin, o attıkça daha çok seversin,sevdikçe erirsin ,yanarsın ateşinde.Aşk insanı kül eyler,deli eyler yine de derman aramazsın kendine.Razısındır her derdine yeter ki seninle olabilsin aşk.

of dostum of..

İşe bak konu yine aşkla sonlandı.Her hissin arasına girmeye meraklı, başına buyruk,yeni yetme asi bir genç gibi aşk,bazen çok olgun yılların ustası gibi pişmiş ve yanmış.Ne yaşı bellidir ne de zamanı.. gelişi habersiz,tüm hücrelerde dağılma hızı ölçülemez..Önüne geçilemez,çaresi bulunamaz bir şey aşk. Çaresi olsa da dertli yüreğine dermanını arayanı bulamayacağınız bir duygudur aşk ..
 Sevdiğiniz varsa bir gün güneşin kızıllığını beraber seyredin.Sevdiğiniz yoksa da sevin ,sonra yine seyredersiniz güneşin kızıllığını.Güneş biz olsak da olmasak da her gün doğup batıyor. Kalbimizde vakti dolana kadar normal bir şekilde atmaya devam edecek,ama bir gün kalbinizin ritminde bir değişiklik hissederseniz,ritmi değiştireni tutup kolundan neyi yapmak istiyorsanız onu yapın.Hayat hızla akıyor..yaşanılması gereken duyguları yaşayarak ,geleceğe daha az boşlukla ilerlemeye çalışın.
Sevin,sevilin,bir de el ele güneşin kızıllığını seyredin..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder